Danimarka, Rusya’dan gelen hibrit akın tehditlerinin artmasıyla birlikte Baltık Denizi’nde deniz altı altyapısını korumak ve deniz nezaretini güçlendirmek emeliyle yüzen dronelar konuşlandırıyor.
“Saildrone” ismi verilen 10 metrelik insansız deniz araçları, yelkenlilere benzese de büsbütün bilgi toplamak üzere tasarlanmış durumda.
Üzerlerindeki yapay zeka sayesinde çoklu sensörler, kameralar ve radar sistemleriyle uydu manzaralarından daha detaylı deniz trafiği bilgileri elde edebiliyorlar.
İLK DEFA SAVUNMA EMELİYLE KULLANILIYOR
Daha evvel ABD donanmasıyla çalışan şirket, bu araçları yasa dışı balıkçılık ve uyuşturucu kaçakçılığıyla gayrette kullanmıştı.
Danimarka’daki konuşlanma, bu teknolojinin Avrupa sularında birinci kere savunma gayeli olarak kullanılmasını sağlıyor.
Saildrone CEO’su Richard Jenkins, “Amacımız, daha evvel gözümüzün ve kulağımızın olmadığı yerlere bu imkanları taşımak” dedi.
NE İÇİN KULLANILACAKLAR?
Rusya’nın yaptırımları delmek için Çin ve Hindistan’a ham petrol taşıyan yaşlı tankerlerden oluşan gölge filosuna dair telaşlar giderek artıyor.
Saildrone’lar bu gemilerin kimliklerini doğrulamak ve boru sınırları yahut bilgi kablolarına yönelik sabotajları işaret edebilecek olağandışı hareketleri tespit etmek için kullanılabiliyor.
BALTIK DENİZİ’NİN GÖZÜ KULAĞI OLACAKLAR
Danimarka Silahlı Kuvvetleri, dört saildrone’u Baltık Denizi’nde operasyonel test için konuşlandırarak deniz nezareti ve istihbarat toplama kapasitesini artırmayı hedefliyor.
Rüzgar, güneş ve dizel yakıtla çalışan yüzen dronlar, denizde bir yıldan uzun mühlet kalabiliyor lakin ortalama vazife müddeti 100 gün. Tüm Baltık Denizi’ni kapsamak için 10 ila 20 saildrone’a gereksinim duyulacağı belirtiliyor.
