Avrupa’nın en büyük üçüncü limanı olan Almanya’nın Hamburg Limanı, son yıllarda kokain kaçakçılığı ve yolsuzluk skandallarıyla gündemde. 2021 yılında limanda ele geçirilen 16 tonluk kokain, Avrupa’da o devir yapılan en büyük uyuşturucu operasyonu olarak kayıtlara geçmişti.
Ancak bu operasyonun akabinde ortaya çıkan gelişmeler, yalnızca uyuşturucu trafiğini değil, devlet içindeki çürümeyi de gözler önüne serdi.
The Guardian’ın haberine nazaran, operasyonun başsavcısı Yashar G., kokain kaçakçılığı yaptığı argüman edilen çeteye bilgi sızdırmak ve ayda 5 bin euro karşılığında tutuklanacak isimleri evvelden haber vermekle suçlanıyor. Toplamda 65 bin euro özel ödeme aldığı argüman edilen savcı, ekim ayında tutuklanarak cezaevine gönderildi. Tüm suçlamaları reddeden savcının yargılanması gelecek haftalarda başlayacak.
Hamburg’da uyuşturucu trafiği, yalnızca dışarıdan gelen cürüm örgütleriyle hudutlu değil. “İç liman suçluları” olarak isimlendirilen liman çalışanları, polisler, kamyon sürücüleri ve güvenlik vazifelileri de bu kaçakçılık faaliyetlerinde rol alıyor.
Son olarak, iki liman çalışanı, 480 kilo kokain taşınmasına yardım ettikleri ve bu planı bozmak isteyen bir çalışanı tehdit ettirdikleri gerekçesiyle mahpusa mahkum edildi.
LİMAN POLİSİ TÜFEK TALEP ETTİ
Hamburg polisi, limandaki güvenlik tehdidinin boyutuna dikkat çekerken, organize hata örgütlerinin kendilerine karşı oluşturduğu tehdidi münasebet göstererek hafif makineli tüfek talebinde bulundu. Belçika polisinden gelen bir ihbar, Fransız çetelerin Hamburg Limanı’na baskın planladığını ortaya çıkardı.
Hamburg’daki olay yalnızca bir örnek. Almanya’nın farklı kentlerinde de emsal hadiseler yaşanıyor. Güneybatıdaki Baden-Württemberg eyaletinde bir polis memuru, İtalyan mafyasıyla bağlantılı olduğu kuşkusuyla tutuklanırken, Hannover, Frankfurt ve Bonn’da da çeşitli polis yetkililerinin uyuşturucu çeteleriyle kontağı ortaya çıkarıldı.
UYUŞTURUCU TİCARETİ REKOR KIRIYOR
Kolombiya’daki üretim ve Avrupa’daki tüketim tarihi tepelere ulaştı. Bir kilo kokainin Kolombiya’daki bedeli 2 bin dolar iken, Avrupa’da bu ölçü 40 bin dolara kadar çıkabiliyor. Bu dev karlar, hata şebekelerine yalnızca maddi güç değil, devlet kurumlarına sızma imkânı da sunuyor.
Uzmanlar, cürümle uğraşta yalnızca uyuşturucu çetelerine odaklanmanın yetersiz olduğunu belirtiyor. Maastricht Üniversitesi’nden kriminolog Robin Hofmann, soruşturmaların; hatalılara yardım eden avukatlar, siyasetçiler ve finans danışmanlarını da kapsayacak halde genişletilmesi gerektiğini vurguluyor.
Hamburg Liman Yönetimi, güvenlik tedbirlerinin artırıldığını belirtirken, Hamburg polis sözcüsü şimdiye kadar polis memurlarının rüşvet aldığına dair ispat olmadığını savundu. Fakat uzmanlar, Almanya’nın organize kabahatin yarattığı tehdidi hâlâ tam olarak kabul etmediğini ve yasal altyapının zayıflığının bu yapıları cesaretlendirdiğini tabir ediyor.
